Çalışan Kalpte Bypass Ameliyatı

Çalışan Kalpte Bypass Ameliyatı

1990’lı yıllarda  kalp akciğer makinesinin yan etkileri ile ilgili oldukça  fazla eleştirel makaleler  yayınlanmaya başladı  ve bu etkileri bertaraf etmek için  çalışan kalpte bypass  ameliyatı tekrar gündeme geldi.  Çalışan kalpte bypass ameliyatı bu yıllarda çok popüler oldu ve neredeyse artık kalp akciğer makinesine gerek olmadığı düşüncesi hakim oldu. Ama yıllar içinde denge sağlandı ve bugün bypass ameliyatında hangi yöntemin kullanılacağı hastaya göre karar verilir hale geldi.

Göğüs kemiğinin (İman Tahtası) kesilmesine gerek yok,

Kalbin kalp-akciğer pompasına bağlanmasına, kalbin durdurulmasına gerek kalmadan gerçekleştirilen cerrahi yöntemdir. Ameliyat koltukaltından küçük kesi ile yapılabilmektedir. Cerrah ameliyat esnasında kullandığı özel cihazlar yardımıyla sadece kalbin üzerinde çalışacağı bölgenin hareketlerini azaltacaktır. Sadece bypass yapılacak bölgenin hareketlerinin azaltılması kalbin vücuda ve kendisine kan pompalamasına devam etmesine olanak sağlayacaktır. Bu sayede yaşam için gerekli dolaşım normal olarak devam edecektir. Bypass uğramadan geçme ve köprüleme anlamlarına gelmektedir. Greft kalbe farklı yollardan kan getiren damardır. Greft olarak en sık göğüsten alınan atardamar (LIMA, RIMA), koldan ve bacaktan alınan damarlar kullanılmaktadır. Cerrah, grefti gözle zor görülebilecek incelikte olan iğne ve ipliklerle özel büyütmeli gözlükler kullanarak sağlıklı olan koroner arter kısmına dikecektir. Uygulama sonrasında bölgeye kan ulaşması sağlanmaktadır. Bu sayede tıkanıklık veya darlık nedeniyle aksayan kan akımı buraya uğramadan arterin uç kısmına ulaşacaktır.

Ameliyatta Kalp-Akciğer Pompası Kullanılmaması Avantajları

Kalbin geçici olarak durdurulması amacıyla Kalp-Akciğer Pompası kullanılması dolaşan kanın oksijenatörün yabancı yüzeylerle etkileşmesine neden olacaktır. Bu durum vücudun savunma mekanizmalarının bir kısmının tetiklenmesine neden olabilmektedir. Vücudun bu duruma vereceği yanıt adeta organ reddine benzeyecektir. Fakat genellikle çok daha hafif bir reaksiyon meydana gelmektedir. Meydana gelen hafif reaksiyon ise organlarda geçici fonksiyon kayıplarına, sendelemeye neden olabilmektedir. Çalışan kalpte bypass ameliyatında bunlar olmaz.

Organlarda geçici fonksiyon kayıpları ve sendelemeler özellikle operasyon öncesinde de böbrek, akciğer ve kalp fonksiyonları iyi durumda olmayan hastalarda organ yetmezliğine neden olabilir. Daha net bir örnek vermemiz gerekirse ameliyat öncesinde orta derecede eforda nefes darlığı çeken bir KOAH hastası böyle bir durumda akciğer yetmezliğine girebilmektedir. Bu durum nedeniyle kişinin günlerce solunum cihazına bağlı kalması durumu yaşanabilmektedir. Başka bir örnekte ise diyalize girmesine gerek olmamasına rağmen böbrek fonksiyonlarında bozukluk olan bir hastanın bu süreci yaşaması sonrasında operasyon sonrasında 1-2 kez diyaliz seansına ihtiyaç duyması mümkündür. Bu süreçte beyinle ilgili önemli süreçler de yaşanabilmektedir. Özellikle yaşlılarda organların fonksiyonlarını kısa süreli yitirmeleri, sendelemeleri geçici kişilik değişimlerine ve halüsinasyonlar görmelerine neden olabilmektedir.

Çalışan Kalpte Koroner Bypass Ameliyat Avantajları

  • Ameliyat minimal invaziv teknikle koltukaltından yapıldığında göğüs kemiği kesilmediğinden ameliyat sonrası süreç çok rahat geçmektedir. Hasta sırtüstü yamak zorunda kalmaz ve çok kısa sürede normal yaşamına döner.
  • Operasyonda kan nakli ihtimali minimum seviyeye inecektir. Hastaların büyük bir kısmında kan nakli gereksinimi yaşanmaması nakil nedeniyle bulaşması muhtemel hastalıkların önüne geçecektir. Kan naklinde kan grupları uyuyor olsa da vücutta çeşitli reaksiyonlar yaratabileceği bilinmektedir.
  • Kalp fonksiyonu ileri derecede bozuk olan kişilerin operasyon sonrasında yaşayabilecekleri kalp yetmezlikleri ve buna bağlı olarak ortaya çıkacak komplikasyonları minimum seviyeye indirmektedir.
  • Ameliyat kısa sürmektedir. Anestezi süresinin de kısa olması nedeniyle açık kalp ameliyatlarına kıyasla yoğun bakımda kalma oranı da önemli ölçüde azalmaktadır.
  • Kan kaybının az olması nedeniyle hasta kendisini daha iyi hissedecektir. Ayağa kalkması ve işlerini görür hale gelmeleri daha kısa sürelerde gerçekleşecektir. Hasta günlük rutinine çok daha kısa sürelerde dönecektir.
  • Diyaliz gerektiren böbrek yetmezliği, akciğer yetersizliği gibi diğer organlara yönelik yetmezlik belirtilerinde önemli oranda azalma görülür.
  • Halüsinasyonlar, zihinsel fonksiyonlarda meydana gelen bozulmalar çok daha az görülmektedir.

Tercih Edilmesi Faydalı Olacak Hastalar

  • 70 yaş ve üzerinde olan hastalarda
  • İleri seviyede KOAH hastalarında
  • Remisyona girmiş kanser hastaları veya kemoterapi tedavisi olan hastalarda
  • Çıkan aortu orta veya ileri derecede kireçlenmiş / plaklı hastalarda
  • Böbrek yetersizliği ileri derecede olan hastalarda
  • Kan sulandırıcılarının yoğun bir şekilde kullanılmasının sakıncalı olduğu hastalarda
  • Yeni felç geçiren hastalarda
  • Çeşitli nedenlere bağlı olarak kalp kasılma fonksiyonlarında önemli ölçüde azalma olan hastalarda çalışan kalpte koroner bypass ameliyat tekniği uygulanması mümkündür.

Çalışan kalpte bypass ameliyatı günümüzde; felç geçirmiş hastalarda, kan sulandırıcı ilaç kullanımının tehlikeli olduğu hastalarda, kalp kasılma problemleri yaşayan hastalarda, KOAH hastalarında ve ileri yaşlardaki hastalarda başarılı bir şekilde uygulanabilmektedir. Biz kliniğimizde koroner bypass ameliyatlarının neredeyse tamamını koltukaltından küçük kesi ile çalışan kalpte yapmaktayız. Elbette kesin kararı hastanın damar yapısı ve ek hastalıklarına göre vermekteyiz.